Çeviri Üzerine – Huda Fakhreddine

Gönderen Cuma Tanık
0 Yorum 541 Görüntüleme 4 dakika okuma süresi
Huda Fakhreddine’in ArabLit sitesinde yayımlanan röportajından notlar:
 
–Her şiir, kendi geleneğini yeniden tasavvur eden dilsel bir olaydır.
 
–Bir çevirmen olarak bir şiire, o şiirin ne zaman ve kim tarafından yazıldığına dair önyargılardan uzak, kendi koşullarıyla yaklaşmak gerekir. Elbette bunlar önemli şeyler–ama nihayetinde şiir, kendisi için konuşur.
 
–Çeviri yaparken, şiirin kendi kendine kurduğu dünyanın gereksinimlerine uyum sağlamanız gerekir. Bu şiir ister dün yazılmış olsun ister İmru’l-Kays veya Tarafa tarafından yazılmış olsun.
 
–Bir şiiri çevirmek için o şiiri sadece beğenmek yetmez, metnin eleştirel bir okuyucusu da olmak gerekir.
 
–Çeviri, her şeyden önce eleştirel bir okumadır.
 
–Çeviri, metin hakkında söylenecek yeni şeylerin olmasıyla desteklenmelidir. Çeviri, yalnızca bir dilden diğerine aktarmak demek değildir, zaten böyle bir şey mümkün değildir.
 
–Her çeviride bir metnin etkisini hedef dilde yeniden yaratmaya çalışmanın önemli olduğunu düşünüyorum.
 
–Bir şiirin ne anlama geldiğinin yanı sıra, o şiir orijinal dilinde ne yapar ve hedef dillerde aynı şeyi yapabilir mi veya aynı etkiyi yaratabilir mi?
 
–(Bir metni) yeniden yaratma çabası, yalnızca her iki dilde de ustalaşmakla kalmayıp aynı zamanda her iki dilde de çok iyi bir okur ve her iki gelenekte de yaratıcı ve eleştirel yönleri olan bir çevirmen gerektirir.
 
–Arapça ve onun edebi geleneği, daha yerleşik edebi geleneklere kıyasla ikincil ve yeni olarak değerlendirilir. Daha önceki röportajda da ifade ettiğim gibi, bunun, söz konusu geleneklerin değeri, liyakati ve tarihi ile hiçbir ilgisi yok. Bu, günümüz dünyasındaki güç dengeleri ile ilgili: ideoloji, tarih, siyaset.
 
–İyi bir çeviri, iki gelenek, iki imgelem sistemi ve iki düşünce biçimi arasında ortak bir noktada olmaya çalışan çeviridir.
 
–İyi çevrilmiş bir şiir, orijinali olmadan tek başına ayakta kalabilen ama yine de orijinal şiiri yaratıcı bir şekilde, kışkırtıcı ve eleştirel yollarla kanalize edebilen şiirdir. 
 
–İyi bir çeviri keşfetmeyi tetikler; okuyucuları, orijinal metne geri dönmek için kendi yollarını bulmaları için kışkırtır. 
 
–Muallakalar, Arap şiiriyle olan ilişkimin ve hayranlığımın başlangıç noktası. Muallakaları henüz çocukken okumuştum. Ne anlama geldiklerini bilmesem de ezberledim. Muallakalar benim için büyülü metinler.
 
–Muallakaların Arap dilinin temel kaynaklarından biri olduklarına dair şüphe yok. Ama aynı zamanda Arapça şiirsel hafızanın başlangıcını da teşkil ederler. Başlangıçlar diyoruz çünkü bu şiirlerle ilgili rivayetlerin Arap şiirinin elimizdeki en eski örnekleri olduğunu kabul ediyoruz. Ama aslında o kadar rafine ve gelişmişler ki, önceki dönemlere ait bir şeylerin doruk noktası, şiirde bir çağın sonu olmalılar. Muallakalar dünya şiirinin baş yapıtlarından ve onlardan önce gelmiş olması gereken uzun bir geleneği içlerinde taşırlar. 
 
–Muallakaların her birinin kendine has bir sesi, kaygısı ve duygusu mevcut. Bu yüzden her birini ayrı ayrı ele almalı ve kendi şartlarına göre okumalıyız.
 
–Kelimesi kelimesine bir sözlük kullanarak çeviri yaptığınız, ardından çevirilerinizi dipnot, son not, giriş yazıları ve indekslerle boğduğunuz Oryantalist yaklaşımdan uzak durmanız gerek.
 

Derleme ve Çeviri: Cuma Tanık

Bir yorum yaz

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.